Tenisçi Dirseği – Lateral Epikondilit

Tenisçi Dirseği – Lateral Epikondilit

Tenisçi dirseği yada diğer adıyla lateral epikondilit hastalığı dirsek dış köşesinde şiddetli ağrı sebebi olan bir yangı durumudur. Ağrı sıklıkla omuza, kolun ön kısmına ve el bileğine doğru yayılır. Hastalar özellikle bir şeyi tutmada, kapı açmada hatta kaşığı ağzına götürmede zorlandıklarını ifade ederler.

Tenisçi dirseği hastalğında esas problem el bileğimizi geriye doğru kaldırmayı sağlayan ekstensör kas grubununun dirseğe yapıştığı noktada, tekrarlayan hareketler, aşırı kullanım yada aşırı zorlanma sonucu yangı, bazen de kısmi bir yırtık oluşmasıdır. Özellikle teniste forehand vuruşu bu kas grubuna aşırı yük bindirmekte, hastalık da adını buradan almaktadır. Ancak günümüzde hastalığa sebep olan aktiviteler arasında tornavida sıkmak, aşırı temizlik yada ev işi ile uğraşmak, işi gereği aynı hareketi gün içerisinde yüzlerce kez tekrarlamak, yoğun klavye kullanımı ve benzeri durumlar daha sık karşımıza çıkmaktadır.

Tenisçiler dışında boyacılar, tesisatçılar, temizlik görevlileri, marangozlar ve sekreterler riskli meslek gruplarından bağzılarıdır. Ülkemizde özellikle ev hanımlarında da oldukça sık tenisçi dirseği hastalığı görülmektedir.

Bütün hastaların ortak şikayeti dirseğin dış kısmında ağrı ve yanma ile birlikte elin kavrama gücünde azalmadır. Ağrı dah önce belirttiğim gibi omuza kadar çıkabilir ve el bileğine kadar inebilir. Kavrama gücündeki azalma da kişinin bazen kıyafetini giymesini bile imkansız hale getirebilir. Bu şikayetler çoğunlukla ön kol kuvveti isteyen tornavida çevirme, el sıkışma, raket tutma, çaydanlık kaldırma gibi aktivitelerle daha da şiddetlenir.

Tanıda en önemli nokta tabi ki fizik muaynedir. Beraberinde ultrason ve MR ile tanıyı doğrulamak gerekse de sıklıkla sadece muayne ile %90 üzerinde doğru tanı koyulabilir. Burada her hekimin uyguladığı belli testler vardır, sizin o testlere vereceğiniz yanıt ve hekimin tecrübesi tanıyı kesinleştirir. Şüphe halinde de diğer tanı yöntemlerinden destek alınır. Kendi adıma, ultrasonun ödem göstermediği ancak fizik muaynede ciddi rahatsızlığı olduğunu gördüğüm çok hastam olduğunu belirtebilirim.

Tedavide ilk basamak her zaman ama her zaman fizik tedavi ve ilaç tedavisi ile başlamalıdır. Tenisçi dirseği (lateral epikondilit) hastalığına sebep olduğu düşünülen aktiviteler mutlaka azaltılmalı, mümkünse tamamen bırakılmalıdır. Ön kol ekstensör kas grubunun esnetilmesi şikayetleri azaltacaktır, bu sebeple hastalarıma mutlaka ciddi şekilde uygulamalarını istediğim ön kol egzersizleri veriririm.

Dirsekteki ağrılı nokta üzerindeki yükü hafifletmek amacıyla dirsek bantı kullnılmasını da mutlaka tavsiye ediyorum. Tenisçi dirseği (lateral epikondilit) bantı kullanırken, bantın takılma şekli ve yeri çok önemlidir. İşe yaraması için mutlaka doğru şekilde, doğru yere uygun sıkılıkta takılmalıdır. Çok gevşek takılırsa yararı olmayacağı gibi, çok sıkı takılırsa da ön kol ve elde ciddi ağrı ve şişmeye sebep olur.

Tenisçi dirseği hastalığında önerilen ilaçlar sürekli değil, vücut hastalığın üstesinden gelen kadar kullanılmalıdır. Özellikle ödem dağıtıcı, yangı azaltıcı ilaçlar ve kollajen içeren gıda takviyeleri ile iyileşme sürecine destek olunması önemlidir.

Eğer fizik tedavi, egzersiz ve ilaç tedavisi ile iyileşme olmaz ise ikinci basamak tedavi olarak dirsek çevresi enjeksiyon uygulaması yapılır. Burada her ne kadar steroid (kortizon) daha yaygın olarak tercih edilse de etkisinin geçici olması ve dokuda oluşturabileceği hasar sebebi ile ben çok sık tercih etmemekteyim. Dirseğe 4-5 seans uygulanacak PRP tedavisi çoğu hastada oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. PRP ile ilgili ayrıntılı bilgi için ‘PRP Nedir?’ makalesine göz atabilirsiniz.

İlk iki basamak tedaviye rağmen iyileşmeyen %5’lik bir hasta grubu olabilir. Bu hastalara da üçüncü basamak tedavi olarak ağrılı bölgeninin cerrahi olarak temizlenmesi ve onarılması uygulanır. Bu ameliyat yaklaşık 30 dakika sürmekte ve lokal anestezi ile yapılmaktadır. Ameliyat sonrası hastanede kalınması gerekmez. Cilt estetik dikiş ile kapatıldığından ameliyat sonrası dikiş alınması gerekmez. Hastalardan 10 gün kadar ön kolu ve dirseği zorlayıcı aktivitelerden kaçınmaları önerilir.

Yorum Bırak

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır.